21. yüzyılın hastalığı yalnızlık…

Hollanda’da yapılan bir araştırmaya göre, Hollandalıların % 15 yani, 1 milyon 700 kişi yalnızlık çekiyor. Bu oran 2001 yılında % 5 iken bugün bu gün ’% 15’e  ulaşmış durumda.

Yalnızlığı tetikleyen sebepler

İşsizlik, fakirlik, borçlar, göçmenlik, psikolojik, aile ve generasyon sorunları bireyin, ailenin ve belirli bir sosyal grubun yalnızlaşmasına sebep olmakla beraber bireyin  toplumdan öteleşmesine sebep olmaktadır. Bunun yanında kariyer yapmış veya ekonomik bağımsızlığını kazanmış olan göçmen gençlerinde de yalnız yaşama oranının son 10 yılda % 100 artığını söyleyebiliriz.

Hollanda toplumundaki önyargı

Hollanda toplumu işsizlik, fakirlik ve yalnızlık konusunda toplumun alt ve üst kademesindekileri sık sık suçlamaktadır.

Göçmenlerde yalnızlık

Havası, insanı ve iklimi  doğulan memlekete benzemeyen Hollanda’daki göçmenler genelde tanımlayamadıkları, farkında olmadıkları, bilgi sahibi olmadıkları ya da kabul etmedikleri yalnızlık türü yaşamaktadırlar.

Toplumsal yalnızlık

Bazen toplumla iç içe oldukları halde sinsi bir yalnızlık türü yaşayan insanlarımızda bulunmaktadır. Her ne kadar  yalnızlık olmak insanı dinlendirecek olsa da, elbette ki toplumun içinde olmanın ayrıcalığı farklı olacaktır.

Yalnızlığın  meydana getireceği sorunlar

Aman dikkat! Yalnızlık deyip geçmeyin zira başlı başına bir hastalık sayılacak bu vaka insanı toplumdan soyutlaştırıp ötekileştireceği gibi; kumar, içki, çeşitli zararlı madde bağımlılığı gibi kişiye ve çevresine zarar verecek alışkanlıklara da sürükleyebilir.

Türk toplumuna yönelik bir çalışma var mı?

 Açıkçası bu konuda Türklere yönelik faaliyet gösteren bir kurum veya kuruluşa şahsen ben rastlamadım veya gözümden kaçtı. Ancak en azından şunu diyebiliriz ki. Bu konuda bir kurum varsa da oldukça sessiz kalıyorlar. Çünkü toplum bu konuda bir heyelana sürüklenmekte ve bu yönde kurumlara hakikaten son zamanlarda oldukça ihtiyaç duyulmakta.

Dinsel motivasyon

 Bu konuda camiiler her ne kadar manevi bir misyon yüklenmiş olsa da bunun uzun vade de çözüm olmayacağını hepimiz biliyor olsak gerek. Bu manada camilerle irtibata geçilerek ortak çalışmalarda yapıla bilinmeli diye düşünüyorum.

Ne yapıla bilinir?

İlk önce sorunu belirleyip basit çözümler için faaliyetlere başlamamız mümkündür.

Kısa vade de; mesela kaynaşmak amacıyla  hafta sonlarında tüm aileye  açık “çorba veya kahvaltı günleri” düzenlenebilir.

Uzun vade de; özel ve tüzel kurumlar oluşturularak, hatta gerekiyorsa; fonlar, belediyeler, eyaletler hatta hatta Avrupa Birliği fonlarından oluşturulacak projelerle mali destek sağlanarak bu yararın kangrene dönüşmeden çabasına bakmak gerekir diye düşünüyorum.

Yeni yeni umutlar

Hollanda yeni değişim ve politik gelişmelere gebe. 12 Eylül 2012 tarihinde seçim sandıklarına gideceğiz.. Bu yeni gelişmeler  göçmenler için de yeni umut, imkan ve olanak demek. Bu umut ve düşüncelerle önerilerinizi  nejatsucu@tele2.nl e- posta adresine bekliyorum.

Nejat Sucu

Socio worker